Proje1

Aslında iyi ya da kötü insan yoktur. Sadece birbirini kendi egosunun

çatlaklarından seyreden insanlar vardır. O hâlde “Hayat

bir yanlış anlaşılmalar bütünüdür.” dersek yanılmış olmayız.

Bu parçada geçen “birbirini kendi egosunun çatlaklarından

seyretmek” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerin

hangisidir?

• İnsanların başkasından ziyade kendisinde kusur bulma

  eğiliminde olduğu

• Bazı olaylara tek bir açıdan bakmanın olayın doğru yorumlanmasına

  engel olduğu

• Tartışma esnasında bazı kişilerin tanınmasının daha kolay

  olduğu

• Nesnel yapılmış bir eleştirinin, kişinin kendini geliştirmesinde

  etkili olduğu

• Kişinin başkalarını değerlendirirken kendi benliğinin

  etkisinde kaldığı ve yansız olamadığı

Bir yazınsal ürünün değerini belirlemede eleştiri tek ölçüt

olamaz. Hele günümüzde şair, oyun yazarı ya da romancı

için yarına pasaport veren kıldan ince köprülerden biri de

mizahtır. Onun oklarından sağ çıkmadan köprünün öte yanına

geçmek her dönemde zor olmuştur. Edebiyatımızda bunun

sayısız örneğini görmek mümkündür.

Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden

hangisidir?

• Mizahi anlatımla örülmüş yapıtların başarıya daha yakın

  olduğu

• Gülmece sanatının hedef aldığı yapıtların, gerçek değerini

  daha kolay bulacağı

• Bir sanat yapıtının değerini belirlemede mizahi bakışın

  etkili olduğu

• Mizahi değerlendirmelere yenilmeyen eserlerin, günün

  sınırlarını aşabileceği

• Olumsuz değerlendirmelerin, sanat yapıtına gerçek kimliğini

  kazandıracağı

Felsefe gerçekten birkaç Yunan filozofunun, varlığın kökeni

üzerine ortaya koyduğu tuhaf görüşlerinin tartışıldığı bir alan

mıdır? Eğitim hayatımızın kısacık bir döneminde öylesine

uğrayıp geçtiğimiz bir ders … Yaşını başını almış adamların

kimseye yararı olmayan ilkeleri… Peki, gerçekte bunlar mı

felsefe? Elbette hayır! Bilginin, dolayısıyla gücün nereye

yönlendirilmesi gerektiğini tartışır o. Doğruyu veya yararlıyı,

“kime ve neye göre” sorularıyla ele aldığı için yolda olmayı,

bir yere varmaya tercih etme işidir bir bakıma.

Bu parçadaki altı çizili sözden felsefe ile ilgili olarak

aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?

• Çözümleyici yaklaşımı çözüme tercih ettiği

• Yanıtlardan çok soruları öne çıkardığı

• Üzerinde uzlaşılabilecek hedefler belirlediği

• Doğruyu ve yanlışı göstermekten kaçındığı

• Sorgulayıcı bakış açısına önem verdiği

Aşağıdakilerin hangisinde “dil” sözcüğü bir deyim içinde

yer almamıştır?

• Tam bilmiyordu olayı ama dili döndüğünce anlatmaya

  çalıştı.

• İstediklerini almazsam bu bayram da dilinden kurtulamam

  onun.

• Her seçim zamanı aynı sözü dolar diline bazı siyasetçiler.

• Doktor dilimin ucundaki yarayı ameliyatla tedavi edebileceğini

  söyledi.

• Söylemeye dilim varmıyor ama artık sağlığına kavuşması

  zor.

Genç bir şairin Türk şiirinde yer edinmesi için her şeyden

önce Türkçenin şiir ülkesini tüm bölgeleriyle bilmesi gerekir.

Bu cümledeki “Türkçenin şiir ülkesini tüm bölgeleriyle bilmek”

sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

• Türk dilinin bölgesel farklılıklarını, ağız ve şive özelliklerini

  bilmek

• Türkçenin anlatım özelliklerinin tümünü öğrenmek

• Türk şiirinde yararlanılabilecek şairlerin bir listesini çıkarmış

• Türk şiirini, bütün dönemleri ve akımlarıyla iyice özümsemiş

  olmak

• Türk edebiyatında düzyazı türleriyle şiirin yerini belirlemiş

  olmak

(I) “Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman” adlı yapıtında

Cevdet Kudret, ele aldığı yazarların nereden geldiklerini, nasıl

bir çevrede yetiştiklerini ayrıntılarıyla anlatıyor. (II) Sanatçılar

üzerine başka yazarlarca yapılmış incelemeleri de çok iyi

özetleyerek bu bilgileri örnek metinlerle tamamlıyor. (III)

Cevdet Kudret’i okurken kimi yazarlar hakkında doğru dürüst

okuyup incelemeden verilmiş yargıların dayanaksızlığını ve

sakatlığını anlıyor insan. (IV) Çünkü Cevdet Kudret, Türk

edebiyatına damgasını vurmuş yazarların gelişim çizgilerini

sloganlara aldırmadan ayrıntılarıyla yansıtmış kitabında. (V) Bu

da eskiden okuduklarımızı belli bir tarihsel çerçeveye oturtarak

yenileri daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde

söz konusu kitabın okura sağladığı yararlardan

söz edilmiştir?

• I. ve II.

• II. ve III.

• III. ve IV.

• III. ve V.

• IV. ve V.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir çıkarımda bulunulmuştur?

• Romanları üzerine yazılmış inceleme yazıları, yazarın

  nitelik açısından ciddi bir okur kitlesine sahip olduğunu

  gösterir.

• Genç olmasından olsa gerek, şairin önceki şiirlerinde

  kullandığı dil ile ilgili yalnızca bir araştırma yapılmıştır.

• İnsanı yeni acılara, yeni sevinçlere, yeni arayışlara götüren

  her olay öyküyü de ham bir malzeme parçası gibi yoğurup

  şekillendirir.

• Bu biyografi hazırlanırken yazarla ilgili çok sayıda haber ve

  köşe yazısı incelenmiş; bunlardan, eleştirel çalışmalarda

  kullanılabilecek olanlar seçilmiştir.

• Gazetelerde, bu yazarımızın, gerek yazınsal gerek siyasal

  kimliğiyle ilgili çeşitli yorumlar yapılmaktadır.

Bir kavramı tanımlamanın başka bir yolu da onun karşıtı olan

kavramı belirlemektir.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kavramın tanımlanmasında

bu yola başvurulmuştur?

• Zekâ, bir zorluğun üstesinden gelmek için yardımına

  başvurduğumuz en etkili silahtır.

• İyilik ve kötülük birbirine karşıt kavramlar gibi görünse de

  bazen birinin varlığı diğerini doğurabilmektedir.

• Bir topluluğun millet olabilmesi için, o topluluğu oluşturan

  kişilerin bazı ortak değerler etrafında birleşmesi gerekir.

• Her insanın olaylar ve durumlar karşısında takınacağı tavır

  birbirinden farklı olabilir, bu gayet doğal bir durumdur.

• Söyleyeceklerini karşıdakinin de incineceğini düşünmeden

  dile getirene görgülü denemez.

(I) Birbirinin açtığı yolda ilerleyen, ilk bakışta bağımsız gibi

görünen hikâyeleri art arda dizebilmek, bunu yaparken

yumuşak geçişler sağlamak, sert bir dönemeçte okuru uçurumdan

aşağı yuvarlamamak kolay değil. (II) Böylesi bir

kitaba kalkışan kalem, ağını ören bir örümceğin dikkatine ve

bütüncül bakışına sahip olmalı. (III) Mahir Ünsal Eriş, zengin

anlatımıyla bunu başarıyor ancak bu zenginliğin bir taraftan

da kitabın önüne bir engel koyduğunu düşündüğümü itiraf

etmeliyim. (IV) Çünkü bir kitaptaki karakter ve o karakterlere

ilişkin hikâye ve detay bolluğu bir yetenek göstergesi olsa da

okur açısından yorucu olabiliyor. (V) Sırf bu sebepten, Dünya

Bu Kadar’ı okurken molalar vermem, durup kitap içinde geri

dönüşler yaparak beni hikâyenin o noktasına getiren olayları

bir daha gözden geçirmem gerekti.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda

verilenlerden hangisi yanlıştır?

• I. cümlede, öyküyle ilgili bir sürecin üstesinden gelmenin

  güçlüğü dile getiriliyor.

• II. cümlede, I. cümlede sözü edilen sıkıntıları aşmak için

  gerekli nitelikler mecazlı bir dille anlatılıyor.

• III. cümlede, sözü edilen yazarla ilgili olumlu bir özelliğin,

  olumsuz bir duruma yol açtığı belirtiliyor.

• IV. cümlede, aynı durumun yazar ve okur açısından nasıl

  algılandığıyla ilgili bir değerlendirme yapılıyor.

• V. cümlede, sözü edilen yapıtın kurgusundaki geri dönüşlerin,

  okur üzerinde bıraktığı olumsuz etkiden söz ediliyor.

Epik de yazsa lirik de yazsa anlatımıyla “Bu, şu yazarındır.”

dedirtebilmesi gerek bir sanatçının. Bu cümleye göre bir sanatçıda olması gereken özellik

aşağıdakilerin hangisidir?

• Evrensel bir dil kullanması

• Özgün olması

• Anlatımı öncelemesi

• Tutarlı olması

• Özlülüğe önem vermesi