Mustafa dışarı sır sızdırmıyordu ama üzüntüden de eriyordu. Koca öküzün önüne ambarı dökseler tüketecekti, iştihasında kusur yoktu, o çalışmak istemiyordu, buna azmetmişti. “Ambarımı kül edecek, nasıl deflesek be?” diye Mustafa ara sıra, ahıra uğradıkça, yarı karanlık içinde, gözleri şimşek çakarak haykırıyordu. Aç bırakmak da işine gelmiyordu. Hayvan büsbütün zayıf düşecek, büsbütün ahıra bağlanacaktı.
Bu metin aşağıdaki edebî dönemlerin hangisine aittir?