ANLATIM BİÇİMLERİ - DÜŞÜNCE GELİŞTİRME YOLLARI

ANLATIM BİÇİMLERİ - DÜŞÜNCE GELİŞTİRME YOLLARI

9th - 12th Grade

8 Qs

quiz-placeholder

Similar activities

TYT TÜRKÇE İMLA (YAZIM KURALLARI)

TYT TÜRKÇE İMLA (YAZIM KURALLARI)

12th Grade

13 Qs

Edebî Sanatlar 1

Edebî Sanatlar 1

9th Grade

10 Qs

Beyaz Gemi

Beyaz Gemi

7th - 11th Grade

10 Qs

Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir

Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir

11th - 12th Grade

9 Qs

Edebiyat

Edebiyat

9th Grade

10 Qs

METİN TÜRLERİ-2

METİN TÜRLERİ-2

12th Grade

10 Qs

Yabancı Dil Olarak Türkçe B2/2A Edilgen

Yabancı Dil Olarak Türkçe B2/2A Edilgen

1st Grade - Professional Development

10 Qs

Modal sözlər

Modal sözlər

6th - 11th Grade

10 Qs

ANLATIM BİÇİMLERİ - DÜŞÜNCE GELİŞTİRME YOLLARI

ANLATIM BİÇİMLERİ - DÜŞÜNCE GELİŞTİRME YOLLARI

Assessment

Quiz

World Languages

9th - 12th Grade

Hard

Created by

Neşe KÖSEOĞLU

Used 27+ times

FREE Resource

8 questions

Show all answers

1.

MULTIPLE CHOICE QUESTION

2 mins • 1 pt

Bozlak, bir uzun havadır. İçinde büyüyen yangının dışarıya vurmasıdır. Derdinden feryat edenlerin, acısını haykıranların çığlığıdır. Bozlakların da bir yazanı, bir düzeni

vardır. Dede Korkut’ta, Divanu Lügati’t-Türk’te çıkar karşınıza. “Arap atlar yakın eder ırağı / Yüce dağdan aşan

yollar bizimdir” der, düşürür sizi yollara Avşar bozlağı.

“Durur durur yâr göğsünü geçirir / Yoksa bugün ayrılığın

günü mü?” der, yakar gider içini; canından can koparır

Türkmen bozlağı. “Aydost” diye diye kırat sırtında Şekerdağı’nı dolansa da bağdaş kurar yüreğine. Demlenir yürekte acılar, söyler onu: “Su yolunda bacılar / Zalım poyraz gıcım gıcım gıcılar.” Gamlanır gönül, dağa taşa pay

eder acısını.


Bu parçanın dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

Anlatım deyimlerle güçlendirilmiştir.

Alıntılara yer verilmiştir.

Benzetmeden yararlanılmıştır.

Tanımlama yapılmıştır.

Kişileştirme vardır.

2.

MULTIPLE CHOICE QUESTION

2 mins • 1 pt

Kimi yazarların ulaştıkları yaratıcılık düzeyinin kaynaklarını açıklamakta çektiğimiz zorluğun nedenleri her zaman

bizim yetersizliğimiz değildir. Bazen o yazarların belli, hemen gösterilebilir kaynakları olmayabilir ve kendi bilişsel,

yazınsal yetilerinin sıra dışı oluşudur ulaştıkları düzeyin

nedeni. Sait Faik bu türden yazarların ilk akla gelenlerinden sayılır. Öykücülüğümüzdeki ilk büyük değişikliğin yaratıcısı olan öykülerinin asıl kaynağı, onun bir başına var

olma ve yaşadığı hayatı herkesten bambaşka biçimde

görme biçimiydi. Ondan önce öykü yalnızca geleneksel,

öteden beri bilinen biçimlerde yazılıyor; bilinenden başka daha hangi biçimler alabileceği hususunda adamakıllı

düşünülmüyordu. Sait Faik klasik kalıbın dışına çıkarak

kendisini önceki öykü yazarlarından farklı bir yerde konumlandırmıştır.


Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangilerin-

den yararlanılmıştır?

Benzetme – tanık gösterme

Tanımlama – örnekleme

Karşılaştırma – tanık gösterme

Örnekleme – karşılaştırma

Kişileştirme – tanımlama

3.

MULTIPLE CHOICE QUESTION

2 mins • 1 pt

Dil, yalnızca insanlara özgü bir yetenektir. Hayvanlar da gerek ses gerek hareketler yardımıyla birbirleriyle iletişim kurar, bazıları birkaç cümle de olsa insan dilini anlamayı öğrenebilir ama insan dilini hayvan dillerinden ayıran iki temel fark vardır: İnsan dili; hayvan dilleri gibi kalıtım yoluyla değil, toplum içinde öğrenerek elde edilir. Ayrıca insan dilinin sesleri değişir ama hayvanlar hep aynı sesleri çıkarırlar. Çıkardığı sesleri, sistem hâline getirmeyi yalnızca insanlar başarmıştır.


Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?

Karşılaştırma

Benzetme

Örnekleme

Öyküleme

Tanık gösterme

4.

MULTIPLE CHOICE QUESTION

2 mins • 1 pt

Tutku; bilincin eğilim gösterdiği şeye yürümesi değil, kendini onun kollarına bırakmasıdır. Yapmaktan keyif aldığı eylemle önce kısa süreliğine göz göze gelmesi, ardından tükenene değin onun peşinden ‘sürüklenmesi’dir. Tutku bir etkilenmeden çok, bir çarpılmadır; bir uyuşukluk değil, bir sarsılmadır; bir ulaşma değil, bir yolculuktur. Zaten aradığına ansızın yakalanma, içine girmesi yazgı olana hızlıca nüfuz etme ve onun tarafından içerilmedir. Tutku; yeşertinin ihtiyaç duyduğu nemi çağırması, tomurcuğun patlamak için yele haber vermesi, meyvenin olgunlaşmak için güneşe tebessüm etmesidir; yeşerti kıpırdanır, tomurcuk eğilir ve meyve gülümser.


Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir?

Karşılaştırma

Tanımlama

Kişileştirme

Benzetme

Örnekleme

5.

MULTIPLE CHOICE QUESTION

2 mins • 1 pt

Hemen hepimizde var olan macera duygusunun evrensel bir dil yarattığını ve bunun bazen bir hikâyeyi yaşamak, bazen dinlemek, bazense yazmakla dışarı vurulduğunu söylemek yanlış olmaz. Masallar, hangi dilde yazılmış olursa olsun, herkesin kolaylıkla anlayabileceği bir dünya serer gözümüzün önüne. Türlü tehlikelerden geçerek kötülüğü yenecek gözü pek bir kahramanın heyecan dolu öyküsünü dinlemeyi reddedecek fazla kişi olmasa gerektir. Aslında karmaşık bir kurgu ya da bizi derin düşüncelere salacak olaylar sahnelenmez bu masallarda. Yine de gözümüzü bir an olsun ayırmadan okuruz onları.


Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmıştır?

Karşılaştırma

Örnekleme

Tanık gösterme

Kişileştirme

Benzetme

6.

MULTIPLE CHOICE QUESTION

2 mins • 1 pt

Kara tren, homurdana homurdana yaklaştı istasyona. Yolcuların bir kısmı trenin durmasını beklemeden perona atladı. Bir insan seli, görünmez bir mıknatısın çekimine kapılmışçasına akıyordu. Takım elbiseli adamlar hızla istasyon çıkışına ilerlerken sarı giymiş hanımlar, vagondan birer birer indi. Umman Denizi’nde tutulan taze balıklar, kuyrukları da üstlerini örten havlunun altından taşıvermiş, çocukların başlarındaki metal kovalarda taşınıyordu. Peronun çıkışında bir ayakkabı boyacısı siftah yapmak üzere günün ilk müşterisini bekliyordu.


Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir?

Benzetme

Kişileştirme

Betimleme

Yineleme

Karşılaştırma

7.

MULTIPLE CHOICE QUESTION

2 mins • 1 pt

Güneş balonu, bildiğimiz oyuncak balonlar gibi havayla şişiriliyor. Ancak güneş balonları bir tür güneş panelidir ve güneş ışınlarını toplayacak şekilde tasarlanmıştır. Güneş ışınlarının balonun içinde, tam merkezinde, bulunan “güneş gözesi”ne gelmesiyle elektrik üretiliyor. Güneş gözesi, yüzeyine gelen güneş ışığını doğrudan elektrik enerjisine dönüştüren yarı iletken maddelere verilen ad. Normalde, güneş panellerinde ışığı odaklamak için alüminyum ya da camdan yararlanılıyor. Güneş balonuysa ısıya dayanıklı plastikten yapılıyor. Dahası, güneş balonları hem daha hafif hem daha ucuz hem de daha verimli. Çok güçlü rüzgârlar gibi olumsuz hava koşullarına da dayanıklı. Güneş balonları geliştiren firma, önümüzdeki yıl 10.000 güneş balonundan oluşan bir elektrik üretim çiftliği kurmayı planlıyor.


Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

Bilgi verme amacıyla kaleme alınmış bir metindir.

Terim anlamda kullanılmış birden çok sözcük vardır.

Kullanılan sözcüklerin çağrışım evreni oldukça zengindir.

Sayısal ifadeye yer verilmiştir.

Karşılaştırma ve tanımlama yapılmıştır.

8.

MULTIPLE CHOICE QUESTION

2 mins • 1 pt

Aşağıdaki parçalardan hangisi yazılış amacı bakımından diğerlerinden farklıdır?

Bugün birçok radyo istasyonunda CD çaların yerini “otomasyon” adı verilen bir yazılım almış durumda. Bu, radyo programcılığı için geliştirilen, çalınacak şarkıları sıraya dizen ve istendiğinde kolayca bulunmasını sağlayan özel bir yazılım. Bunun için stüdyoda bir bilgisayar bulunuyor. Stüdyoda İnternet bağlantısı olan başka bir bilgisayar daha var. Bu sayede DJ’ler veya programı sunan kişiler canlı yayın sırasında kendilerine gelen e-postaları okuyabiliyor ve istek parçaları çalabiliyorlar.

Geçmiş dönemde bilim dünyasında en çok ses getiren gelişmelerden biri de “Büyük Hadron Çalıştırıcısı” adı verilen dev laboratuvarların açılması oldu. Bir arıza nedeniyle bir süre çalışmalarına ara verilen düzenek, yer altında bulunan 27 kilometrelik çember şeklinde dev bir tünelden oluşuyor. Bu tüneldeki aygıtlar, maddenin en küçük birimi olan atomlara enerji yükleyerek tünel boyunca hızlanmalarını ve birbirleriyle çarpışmalarını sağlıyor. Çarpışmanın etkisiyle çevreye saçılan parçacıklar özel algılayıcılarla gözlemleniyor.

Dodoyu diğer kuşlardan ayıran en belirgin özelliği uçamamasıydı. Çünkü dodoların büyük bir bedeni vardı. Kanatları da küçük ve zayıftı. Belki de bu yüzden 17. yy.ın sonlarına doğru bu ilginç kuşun nesli tükendi.

Giresun’a bağlı Kuşköy’de evler coğrafi yapıdan dolayı birbirine oldukça uzak. Kuşköylüler bu uzaklıktan dolayı birbirlerinin yanına yürüyerek gitmek yerine ıslıkla haberleşiyorlar. Kuşköy’de kullanılan ıslık dili, “kuş dili” olarak da adlandırılıyor. Bölgede yüzlerce yıldır konuşulduğu bilinen kuş dilinde Türk alfabesindeki “i, o, ö, f, k, ç” sesleri çıkarılabiliyor. Bu seslerle heceler de oluşturabiliyor. “Çöç, çoç, foç, iç” gibi.

İstanbul’un tarihî sokaklarından birindeyim. Sokak merdivenlerini tam ortadan ikiye bölen korkuluk ve tırabzan olarak kullanılan demirlere tutunup İstanbul’un en bilinen dik yokuşlarından biri olan Merdivenli Mektep Sokak’tan Haliç’i seyrediyorum. Merdivenlerin etrafından incir ağaçları sokağa doğru dallarını uzatıyor. Yeşeren yosunlar, sarmaşıklar kırmızı merdivenlerle hem zıtlık hem karşılıklı beslenme hâlinde bir hayat sürüyor.